Şanlı tarihimiz ve hakikat

Fransa Meclisi’nden geçen “tanınmış soykırımları inkâr” edenlere para ve hapis cezası öngören yasa üzerine Türkiye oldukça savunmacı bir tavır sergiledi. Fransa’nın düşünce özgürlüğü kriterlerini sorgulamaktan Cezayir’deki zulüm politikasına, Sarkozy’nin babasının […]

Allah var ve O’nun gazabından korkun!

Açık oturumlarda sıklıkla duyduğumuz iki klişe vardır: 1. Osmanlı İmparatorluğu çok dilli, çok dinli bir hoşgörü toplumuydu. 2. Türkiye nüfusunun %99’u Müslümandır. Peki ilk cümleden ikinciye; yani çok dinli bir […]

24 Nisan 1915: Bu acı hepimizin

4 Nisan 1915, asırlardır bu ülkenin diğer halkları ile birlikte yan yana yaşamakta olan Ermeni halkının; kadın, çocuk, ihtiyar, hasta ayırt edilmeksizin, sırf Ermeni oldukları için; yurdundan, evinden, tarlasından, işyerinden, […]

‘Bizim acımız’ diyebilmek

Muhtelif etnisite ve inançtan halkların beraber yaşadığı Osmanlı İmparatorluğu’nun sonunu hızlandıran en önemli faktörlerden birisi şüphesiz milliyetçilik akımıdır. Yalnız bu akımdan etkilenen sadece gayrı Müslimler değildir. Hatta Türklük akımı da […]

Bir Kemalist’in itirafları: İzmir’i niçin yakıyorduk?

Atatürk’ü en iyi anlatan kitaplardan biri, hiç kuşkusuz su katılmamış bir Kemalist olan gazeteci Falih Rıfkı Atay’ın ‘Çankaya’sıdır. İlk cildin sonuna doğru, Eylül 1922’deki İzmir yangınını Falih Rıfkı şöyle anlatıyor… […]

Yalanla yaşamak mı zor, itiraf etmek mi?

‘Geçmişle yüzleşmek’ boş bir laf değil; yanlıştan dönebilmenin şartı. Kurgusunda sorun olan bir ‘tarihsel akış’tan çıkmanın, kurtulmanın, hataları tashih etmenin yolu. Yanlışı bağıra çağıra ‘mahkûm etmeden’ sessizce ‘doğru’ yöne doğru […]